Halk Ozanları
- Dedemoğlu: Sungurlu’Nun Araf (Çayyaka) köyünde 17. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış ve Şah Süleyman mahlas adını kullanmıştır. Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Barakalara Başkanı Fevzi Bey’in saz ozanı olduğu rivayet edilmektedir. Ülke çapında nam yapmış olan Dedemoğlu’nun günümüze ulaşmış bir çok şiiri bulunmaktadır.
Yaşadığı yüzyılda Beğdili ve diğer Türk boylarına bağlı yüzlerce aşiretin Rakka’ya sürülmesine ve bu aşiretlerin çektiği cefaya karşı ağıtı önemli bir yer tutmaktadır. - Mustafa: 19. Yüzyılda yaşamış olan ozan Çukurlu köyünde doğup yaşamıştır. Ozanın şiirleri ölümünden sonra derlenerek, daha sonra bazı kitap ve dergilerde yayınlanmıştır.
- Kul Hüseyin: 1835 yılında Çukurlu köyünde doğup yaşamış olan ozan, 1930 yılında vefat etmiştir. Ozanın birçok eseri bulunmakta ve bunlardan bazıları bestelenerek radyo ve televizyonlarda yayınlanmıştır.
- Sarkıs Narlıyan: Zeki mahlas adını kullanan Sarkıs Narlıyan 1882 yılında Sungurlu’da doğmuş, Ermeni okulundan sonra medrese eğitimi almıştır. Yörenin önde gelen, çalıp söyleyen ozanlarından olmuş, ozanlığı döneminde Orta Anadolu’nun ünlü ozanları Deli Boran ve Sefil Ali ile çalıp söylemiştir. Türk bağlamasını çok iyi çalmış, kendi yazdığı şiirleri besteleyip seslendirmiştir.
Türkçe hece ve aruz ölçüleriyle oldukça başarılı koşmalar, yargılar, atışmalar hatta divan ve gazelelr söylemiştir. Sungurlu’da ağaların beylerin katıldığı sıra gecelerinin aranılan ozanı olmş buralarda çalıp söylemiştir.
1914 yılı sonları, 1915 yılı başlarında Sungurlu Mal Müdür iken düştüğü amansız bir hastalığın ıstırabından kurtulamayarak hayatını kaybetmiştir. - Suzi: Asıl adı Mehmet olan ozan 1846’da Harput’ta doğmuş ve babasıyla birlikte İstanbul’a giderken, babasının ölümü üzerine Sungurlu’da kalıp yerleşmiştir. Sungurlu’da bulunan çeşitli mekteplerde eğitimini tamamladıktan sonra Salmanlı (Kayadibi) nahiyesine sandık emiri olarak memuriyete başlamış ve daha sonra Sungurlu’ya dönerek mahkeme katipliği görevine atanmıştır. Yaşamı boyunca Çapanoğlu Edip Bey’in büyük desteğini görmüş olan ozan, 1912 yılında vefat etmiş ve pek çok divan şiiri tarzında eseri günümüze gelmiştir.
- İfşai: 1848 yılında Kars’ta doğan ve asıl adı Eşref olan ozan Osmanlı-Rus savaşında bölgenin Ruslar tarafsından işgal edilmesi üzerine bölgeden göç ederek Sungurlu’nun Mehmetbeyli köyüne yerleşmiştir. Yozgat’ta medrese öğrenimi gören ozan daha sonra imamlık yapmıştır. Ozanın şiirlerinin sadece bir kısmı günümüze kadar gelmiştir.
- İçli: 1907 yılında Sungurlu’da doğmuş, şairin asıl adı Osman Nuri Öztanıl’dır. İçli adını mahlas olarak kullanmıştır. Yaşamını Sungurlu, Ankara ve İstanbul’da geçirmiş olan şairin, “Bir Devri Yaşayanlar” adlı bir anı kitabı ve bu kitabında yayınladığı pek çok şiiri bulunmaktadır.
- Nejdet Evliyagil: Sungurlu’da “Evliyalar” adı ile bilinen sülâleden olan Evliyagil, 1927 yılında İstanbul’da doğmuştur. Yaşamı sürecinde, Son Posta, Yeni Sabah, Cumhuriyet gibi gazetelerde gazetecilik yapan Evliyagil, şeref kartı sahibidir.
1953 yılında Şevket Evliyagil ile birlikte ülkemizin önemli basım-yayın işletmelerinden olan “Ajans Türk” ü kurmuştur. 1973-1977 yılları arasından Ankara Milletvekili olarak parlamentoya girmiş ve bu görevde iken Avrupa Konseyi üyeliğine seçilmiştir.
Uluslararası şiir etkinliklerinde görev alan Evliyagil’in yayın hayatına girmiş birçok eseri bulunmaktadır. - Hasan Latif Sarıyüce: 1929 yılında Sungurlu Evci Köyü’nde doğmuş, ilkokulu köyünde okumuş, orta ve yüksek öğrenimini Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde tamamlamıştır. Yurdun çeşitli bölgelerinde Türkçe-Edebiyat Öğretmenliği yapmış olan Sarıyüce, Kamu yönetimi uzmanlığı eğitimi almış, 1965 yılı seçimlerinde Çorum’dan Milletvekili seçilip parlamentoya girmiştir.
Gerek siyaset, gerek edebiyat alanında gerçek bir Türk aydını olan Sarıyüce’nin yayınlamış olduğu yüze yakın ders, hikaye, öykü, roman, şiir kitabı ve makalesi bulunmaktadır. Türk edebiyat tarihine damgasını vurmuş olan Sarıyüce birden çok ödül sahibidir.
Hepsi edebi ve ilmi içerikli olan bu çalışmalardan “Savaş ve Gonca Güller” adlı romanında Sungurlu’nun tarih ve kültürü başta olmak üzere günyüzüne çıkmamış doğan güzelliklerini konu etmiştir.
Hasan Latif Sarıyüce 12 Kasım 2018’de hayatını kaybetmiştir. - Hüseyin Çırakman: 1930 yılında Körkü Köyünde doğmuş, şiir yazmaya ve saz çalmaya genç yaşında başlamıştır. Nişanlısının ölümü üzerine kendisini iyice şiire vermiş ve yazdığı şiirleri destan olarak bastırıp değişik il ve ilçelere satarak bir süre geçimini sağlamıştır. 1963 yılında Ankara’ya göç etmiş olan ozan, zamanın TRT Genel Müdürü’ne işsiz kaldığından bahseden bir mektup yazıp durumunu ve isteğini şiir dizeleriyle dile getirmişti.
Mektubunu, dolayısıyla şiiri okuyan Genel Müdür Adnan Öztırak, Çırakman’a TRT’de hizmetli kadrosunda yer vermiştir. Bir süre çalıştıktan sonra bu işten ayrılmış ve şöhret olacağı sanat hayatına başlamıştır. Yaşamı boyunda 30 kadarı bestelenmiş üçyüzün üzerinde şiir yazmıştır. Bestelenen bu şiirleri kendisi ve değişik sanatçılar tarafından radyo ve tv’lerde okunmuştur. Türkiye çapında üne kavuşmuş ozanın şiirleri Yaralı Gönül, Talihsiz Aşık, Hoşgeldiniz Erenler adlı şiir kitaplarında toplanmıştır. - Kozan: 1930’lu yıllarda Yorgalı köyünde doğmuş olan ozan, daha sonraları Sungurlu’ya yerleşmiştir. Sungurlu’da traktörüyle nakiliyecilik işleriyle uğraşırken, köyündeki babadan kalma toprağını da ekip biçerek hayatını kazanmıştır. Genç yaşındaki bir oğlunun İstanbul’da çalışmakta olduğu inşaattan düşüp ölmesi, sazıyla sözüyle kendisine eşlik eden Ömer adında bir oğlunun da kanserden ölmesine fazla dayanamamış ve kendiside genç yaşında vefat etmiştir.
- Aşık Dursun: 1935 yılında Bağcılı (Müdü) köyünde doğmuş ve genç yaşından itibaren şiir yazmaya başlamıştır. Köyünde Totoğon Mıstık lakabıyla anılan ozanın gerçek adı Dursun Eskitürkoğlu’dur.
- Aşık Hasan: 1937 yılında Oğlaközü (Diği) köyünde doğmuştur. Asıl adı Hasan Yördem olan şairin iki şiir kitabı yayınlanmıştır.
- Urfanî: 1940 yılında Kemallı köyünde doğmuş, iş bulmak amacıyla gurbete çıkmış Sungurlu, Merzifon ve Samsun’u dolaşmıştır. Ama bir türlü aradığı iş ve yeterli aş’ı bulamamış ve genç yaşında vefat etmiştir.
- Turan Karataş: 1940 yılında Sungurlu Ortaköy’de doğmuş ve yaşamının önemli bir bölümünü burada geçirmiştir. Gençlik yıllarında inşaatlarda işçilik yaparak hayatını kazanmış ve köyden kente göç kervanına katılarak Ankara’ya göç etmiştir. Şiir yazıp, saz çalmayı öğrenmiş, 1975 ile 1980 yılları arasında yazdığı “ Taş Duvar “ ile Sungurlu’nun Kötüköy’lü bir ozandan derlediği “ Çorum’un Güzelleri “ adlı şiirleri plağa okumuş ve böylelikle kendisini tanıtmıştır.
Ankara, Akdere-Dereboyu semtinde yaşamını sürdürmüş ve burada 1992 yılında ölmüş olan ozanın plak ve kasetleri bulunmaktadır. Ölümünden sonra bu mesleği, yeğeni Hüseyin Kıvanç devralmış ve bir kısmı kendi derlemesi olan üç Türkü kasedi yapmıştır. - Karakelek: Yörenin ünlü ozanlarından olup, üç kez katıldığı Konya Aşıklar Bayramı (atışma dalında) üç kez birincilik almıştır. Karakelek-Karakavun mahlas adını kullanan ozanın üçyüze yakın yazılmış şiiri bulunmaktadır. Asıl adı İbrahim Armutçuoğlu’dur.
- Dudahi: 1943 yılında Çiçekli Keller köyünde doğmu ve daha 17 yaşında iken saz çalıp şiir yazmaya başlamıştır. Ankara’ya göç edip, A.Ü. İbni-Sina Hatanesi’nde memuriyete başlamış ve bu görevinden emekli olmuştur. Asıl adı Murat Güvendik olan ozanın pek çok şiiri bulunmaktadır
. - Menduh Emirhanoğlu: 1944 yılında Hacılarhanı köyünde doğmuştur. 1954 yılında Sungurlu’ya yerleşmiş ve Ziraat Bankası şubesinde memuriyete başlamıştır. Uzun süre bu görevde çalışarak emekli olmuştur. Gündelik hayatında ahşap el sanatlarına ilgi duymuş ve bu konuda güzel eserler meydana getirmiştir. Bazı şiirleri yerel gazetelerde yayınlanmış olan şair, bazı yayın organlarının da Sungurlu temsilciliği görevinde bulunmuştur.
- Delicoş: 1946 yılında Şekerhacılı köyünde doğmuştur. Asıl adı Sala Kerem olan ozan şiir yazmanın yanı sıra çalıp söylemeyi öğrenmiş ve bu yolla yörede kendisini tanıtmıştır.
- Münür Serigüzel: Asıl adı Münür Erkuş olan ses sanatçısı Büyük Polatlı köyünde doğup büyümüştür. Daha sonra Almanya’ya gitmiş ve 1970’li yıllarda plağa okuğu Eli Develi adlı Türkü ile isim yapmıştır.
- Dağarcık: Sarıkaya köyünde doğmuş, zayıf ve cılız oluşundan dolayı bu adı kendisine çevresi tarafından verilmiştir. İşsizlik ve fakirlikten kurtulmak amacıyla zamanın Çorum Valisi’ne hitaben;
Elin tarlası var motor koşuyor,
Babası yanında kendi yaşıyor,
Beyim zenginlie gözüm düşüyor,
Sen bilirsin beyim yap şu işimi.
diyerek bir şiir yazmış ve kendini işçi olarak Almanya’ya yollamasını istemiştir. Ozanın bu istemine vali kulak vermiş ve yerine getirmişti. Bir süre Almanya’da kalan ozan köyüne geri dönmüş, aldığı tarla ve bağ ile çiftçiliğine devam etmiştir. Asıl adı Ramazan Tıknazoğlu olan ozanın, dernelip toplanmış birçok şiiri bulunmaktadır. - Kadir Yaralı: 1948 yılında Yirce köyünde doğmuş ve daha genç yaşlarında gurbete çıkıp, şiir yazmaya başlamış. Ankara Denizciler Caddesinde elektrik malzemeleri üzerine bir işyeri açmış. Şiirlerini 2004 yılında yaınladığı “Hüzün Çiçekleri” adlı kitabında toplamış ve 2005 yılında vefat etmişti.
- Gülabi: Çayan köyünde doğmuş olan ozan, Anadolu’nun ünlü halk ozanlarındandır. Plak, kaset, CD ve şiir kitabı bulunmaktadır. Ozan halen hayatta ve İstanbul’da müzik çalışmalarını sürdürmektedir.
- Haydar Şahindokuyucu: Şair, 1952 yılında Kamışlı köyünde doğmuş, yakın köylüsü Hüseyin Çırakman’dan esinlenerek daha 13 yaşında şiir yazmaya başlamıştır. Yazdığı şiirleri “ Anadolu’dan Şiir ve Güfteler” adlı kitabında toplayarak 2000 yılında yayınlamıştır.
- Dursun Karslı: İfşai mahlas adıyla bilinen şair Eşref’in soyundandır. 1954 yılında Mehmetbeyli köyünde doğmuş bulunan şair, vatani görevini bitirip gelinceye kadar köyünde babasıyla birlikte tarım ve hayvancılık işleriyle uğraşmıştır. Şair yazdığı 150’yiaşkın şiiri “ Halkın Dilinden Gönül Telinden “ adlı kitabında toplayıp yayınlamıştır. Şiirlerinden bazıları bestelenip, okunmuş bazıları da çeşitli yayın organlarında yayınlanmıştır.
- Aşık Dursun: 1955 yılında Sarıkaya köyünde doğmuş ve inşaat taşeronu olan babasının yanında çalışmaya başlamıştır. Babasının işlerinin iyi gitmemesi ve iflas etmesinin ardından hayata tek başına atılmış ve Sungurlu Belediyesi’nde şoför olarak işe başlamıştır.
Bu işinden emekli olan ozan, gençliğinde sevda çektiği köyündeki öğretmen Naime’ye yazdığı Naime’M adlı şiir ile halasının oğlu olup kendisi gibi ozan olan İrfan’a yazdığı Vah Vah adlı şiirlerle ismini yöreye duyurmuştur. - Bekir Sami Ünsal: 1955 yılında Sungurlu’da doğmuş ilk, orta ve lise eğitimini burada tamamlamıştır. A.Ü. Eczacılık Fakültesi’ni bitirmiş ve Sağlık Bakanlığı Bitlis Devlet Hastanesi’nde memuriyete başlamıştır. Bir süre görev yaptığı işinden ayrılarak adı geçen ilin Tatvan İlçesi’nde eczane açarak hayatını sürdürmüştür. 1984 yılında sıla-i rahim-e dönmüş ve kendi adıyla açtığı eczanede mesleğini sürdürmektedir. Şairin, bazıları yerel gazetelerde yayınlanmış elliyi aşkın şiiri bulunmaktadır.
Kaynakça: Sungurlu Kitabı – İsmail Uçakçı